Atatürk Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü Biyokimya Ana Bilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. İlhami Gülçin, İran’dan aldığı uluslararası ödülünü, milli muharip uçak KAAN ile İHA ve SİHA gibi savunma sanayi hamlelerinde çalışan mühendislere ithaf etti.
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) asli üyesi de olan Prof. Dr. Gülçin, geçen yıl mayıs ayında TÜBA tarafından duyurusu yapılan ve İran TÜBİTAK’ı olarak bilinen IROST (Iranian Research Organization for Sciences & Technology) tarafından düzenlenen programa başvurdu.
Türkiye’den yoğun başvurunun yapıldığı programda, Prof. Dr. Gülçin’in “Biyokimya alanında doğal veya sentetik antioksidan moleküllerin antioksidan kapasitelerinin belirlenmesi ve etki mekanizmalarının aydınlatılması, global hastalıklar ile ilintili bazı metabolik enzimler için selektif inhibitör seçimi, dizaynı ve sentezi” konularındaki uluslararası düzeyde üstün nitelikli çalışmaları değerlendirilerek ödüle layık görüldü.
İran’ın başkenti Tahran’da 27 Şubat’ta düzenlenen “37. Khwarizmi Uluslararası Ödül Töreni”ne katılan Gülçin, buradan aldığı uluslararası bilim ödülü ve diğer ödüllerini, 5. nesil savaş uçağı KAAN başta olmak üzere Türkiye’nin insansız hava aracı (İHA) ve TB2 silahlı insansız hava aracı (SİHA) gibi savunma sanayi hamlelerinde çalışan mühendislere adadı.
“Gururla bayrağımızı İran’da dalgalandırdık ve ülkemizi temsil ettik”
Gülçin, her ülkenin kendine özel TÜBİTAK gibi bilimsel kuruluşlarının ödüllendirme sistemi olduğunu söyledi.
Bu bağlamda İran’da 37’ncisi düzenlenen uluslararası bilim ödülü töreninde ödüle layık görüldüğünü ifade eden
Gülçin, “Türkiye’deki başvurular içerisinde bizim çalışmalarımız değerlendirmeye alınmış. Biz de gururla bayrağımızı İran’da dalgalandırdık ve ülkemizi temsil ettik. 2023 Aralık ayında İstanbul’da Cumhurbaşkanı’mızdan İlim Yayma Ödülü’nü almıştık, 26 Aralık’ta TÜBİTAK Bilim Ödülü’nü kazanmıştık şimdi ise İran’dan uluslararası ödülümüzü aldık.” dedi.
Gülçin, uluslararası ödül almanın gururunu yaşadıklarını belirerek, 2002 yılından beri biyokimya alanında antioksidan ve enzim inhibisyonları alanında çalışmalar yaptığını anlattı.
Hem gıdalara hem de tıp ve farmakolojiyle bağlantılı olan özellikle doğal antioksidanların çok önemli olduğunu vurgulayan Gülçin, şöyle devam etti:
“Artık dünyadaki ürünlerde o kadar katkı maddesi kullanılıyor ki bunların sağlıkla ilgili sıkıntıları var. Bu noktada doğal antioksidanlar çok büyük kıymet kazanıyor. Bundan dolayı doğal antioksidanları çalıştık. Bunun dışında bazı global ve yaygınlık gösteren hastalıklar var, Alzheimer, kanser, glokom ve diyabet gibi. Bu hastalıkların patolojisiyle ilintili olan enzimler var, bu enzimlerin inhibisyonu son derece önemli. Çalışmalarımızın ikinci ayağında da bunlar var. Tabii bunlarla ilgili yaptığımız çalışmalar, bilimsel veri tabanlarında da çok büyük ilgi gördü ve Türkiye’de en çok atıf alan bizim çalışmalarımızdır.”
Gülçin, yaklaşık 25 yıllık akademik süreçte 25 doktora öğrencisi, 20 yüksek lisans öğrencisi mezun ettiklerini dile getirerek, “500’den fazla olan makalemden 40 bin civarında atıf alındı. H-indeksim ise 112’dir. Bugün Türkiye’de H-indeksi 100’ü geçen nadir bilim insanı var. Bu çalışmalar ödül getiriyor. Bütün ödüllerimizi ulusumuza, memleketimize, vatanımıza, gençlere özellikle KAAN, İHA ve SİHA’larla savunma sanayisinde dışa bağımlılığımız neredeyse bitirme noktasına getiren binlerce genç mühendise adıyorum.” ifadelerini kullandı.
